''Geceleri, çoğu zaman, uyanık, beklerim. Uyuyanların
uykusunun kapısında dikilen nöbetçiyim ben; o uyku
benden sorulur. Düşün kalıba girmez kütlesi üzerinde yüzen ruhum ben. Uzak, tehlikeli bir geceye —geceler hep böyledir zaten— girip yittiler. Simgenin karanlık anlamıyla yüklüydü o, gecede eğlesen, düşlerde eğlesen herkes gibi de tehlikeli. Düşleri, her biri bir simge olan kişiler, hayvanlar, bitkiler, nesneler şeneltir. Her biri güçlüdür bunların; bunları üreten kişi, kendini simgenin yerine koyduğunda da, bu gizemli güçten yararlanır. İmin gücü, düşün gücüdür
benden sorulur. Düşün kalıba girmez kütlesi üzerinde yüzen ruhum ben. Uzak, tehlikeli bir geceye —geceler hep böyledir zaten— girip yittiler. Simgenin karanlık anlamıyla yüklüydü o, gecede eğlesen, düşlerde eğlesen herkes gibi de tehlikeli. Düşleri, her biri bir simge olan kişiler, hayvanlar, bitkiler, nesneler şeneltir. Her biri güçlüdür bunların; bunları üreten kişi, kendini simgenin yerine koyduğunda da, bu gizemli güçten yararlanır. İmin gücü, düşün gücüdür