12 Ocak 2014

ıngeborg bachmann

sevgili, sevgili paul,

kasım geldi. ağustos’ta yazdığım mektup hala burada duruyor; her şey o kadar hüzünlü ki. belki beklemişsindir mektubumu. hala kabul eder misin onu?

çok az şey söylediğimi, sana yardımcı olamayacağımı hissediyorum. gelmeliydim oraya, sana bakmalı, seni çıkarıp almalıydım, seni öpmeli ve kayıp gitmemen için tutmalıydım. günün birinde geleceğime ve seni geri getireceğime inan lütfen. kocaman bir denizin açıklarına sürüklendiğini büyük bir koykuyla görüyorum, ama kendime bir gemi inşa edip seni kaybolduğun yerlerden geri getireceğim. sen de bunun için biraz çaba harcamalı ve işimi zorlaştırmamalısın. zaman ve pek çok şey bize karşı, ama zaman, kendisinin içinden kurtarmak istediklerimize zarar verememeli.

hemen yaz bana, lütfen, benden haber almak isteyip istemediğini de yaz, şefkatimi ve sevgimi kabul edip edemeyeceğini, sana herhangi bir şeyin yardımı olup olamayacağını, ara sıra hala elini bana uzatıp uzatmadığını ve içinde ışık olmak istediğim ağır rüyayla beni karartıp karartmadığını yaz.

bana yazmayı dene, bana sor, yüreğinde ne varsa hepsini yaz!

senin çok yakınındayım,

Ingeborg’un”

Kalp Zamanı/ Ingeborg Bachmann Paul Celan Mektuplar